Türkiye – Africa Ekonomi ve İş Forumu

Afrika ile geleceği şekillendirecek ilişkiler kuruluyor

Afrika, bugün dünyanın en büyük ikinci kıtası olarak dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ini barındırırken, 7. yüzyıldan itibaren kölelik, sömürgecilik, dekolonizasyon ile modernleşme ve bağımsızlık gibi pek çok süreci geçirmiş, potansiyeli yüksek bir kıta. Ben de Afrika ile ülkemiz arasında hem diplomatik ve ekonomik ilişkileri geliştirmek için çalışan bir yatırımcı ve uluslararası danışman hem de DEİK Afrika İş Konseyleri’nde görev almış bir iş insanı olarak Afrika’nın Türkiye için önemi ve kıtada son yıllarda yapılan ciddi atılımları değerlendirmek istedim.

Modernleşme ve bağımsızlık ile birlikte son yıllarda hızla gelişen Afrika, ticaret, ekonomi ve jeopolitik konumu dolayısıyla küresel olarak etkin bir konuma doğru emin adımlarla ilerliyor. Türkiye de 1998 yılından bu yana pek çok alanda Afrika ile ilişkilerini kuvvetlendirmek üzere girişimlerde bulunuyor. 2005 yılında tüm Afrika’daki 55 ülkeyi bünyesinde barındıran dünyanın önemli uluslararası örgütlerinden biri olan Afrika Birliği’ne (AfB) gözlemci üye olarak devam eden ilişkilerimiz 2008 yılında stratejik ortak olarak ilan edilmesiyle hız kazandı. Bu süreçte, Afrika’ya Açılım Politikası kapsamında, yatırımdan güvenliğe ve kalkınma projelerine kadar çok alanda yürütülen çalışmalar 2013 yılı itibariyle Afrika Ortaklık Politikası olarak devam ediyor.

III. Türkiye – Afrika Ekonomi ve İş Forumu çok ses getirdi

Türkiye – Afrika yatırım ve ticaret ilişkilerini geliştirmek amacıyla, AfB ve DEİK işbirliği ile ilki 2016, ikincisi 2018 ve üçüncüsü 2021 yılında İstanbul’da düzenlenen Türkiye – Afrika Ekonomi ve İş Forumu’na özel sektör temsilcisi olarak bizzat katıldım. 45 Afrika ülkesinden devlet yetkililerin yanı sıra hem Türkiye’den hem de Afrika’dan çok sayıda özel sektör temsilcisinin katıldığı üçüncü forum ilk iki forumda olduğu gibi çok ses getirdi.

Forum’da sağlıktan enerjiye ve altyapıya kadar pek çok alanda işbirliğinin kuvvetlendirilerek özellikle özel sektörün Afrika ülkelerindeki altyapı projelerine vermesi gereken desteğin önemi vurgulandı. Afrika’da özel sektörün yatırım yaparak güçlendirmesi için teknoloji, turizm, tarım, elektrik üretimi, iletim ve dağıtım tesisleri ve hizmetleri, havacılık, denizcilik, eğitim, sağlık ve net sıfır karbon emisyon alanları öncelikli alanlar olarak sıralanabilir.

Afrika’ya küresel ticaretin yolu açılmalı

Afrika’nın küresel ticarette hak ettiği konuma ulaşabilmesi için öncelikle kıta içerisinde ticaretin artırılması gerekiyor. Bu amaçla ticarete konu olabilecek bölgesel tarımsal işleme ve üretim merkezlerinin kurulması için Afrika’nın desteklenmesi, kapasitenin geliştirilmesi için de Türkiye ile Afrika arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiği tartışılan konular arasında yer alıyor.

1 Ocak 2021’de operasyonlarına başlayan Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi (AfCFTA), Afrika’nın ekonomik açıdan entegrasyonunda önemli rol oynayacak. Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi, başta Türkiye ile Afrika arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler olmak üzere küresel ticaretin geliştirilmesi için önemli fırsat yaratacaktır.

Sürdürülebilir kalkınma için kadınlar ve gençler desteklenmeli

Bir ülkenin ya da bölgenin gelişimi ve sürdürülebilirliği için kadınların ve gençlerin işgücüne katılması, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve ekonomiye şahsen katkıda bulunmaları için desteklenmesinin şart olduğunu başarılı ülke örneklerinde gözlemliyoruz. Buradan hareketle, Forum’da Afrika ülkelerinin sürdürülebilir kalkınmasında kadınların ve gençlerin ne derece önemli rolünün olduğu özellikle vurgulandı. Bu amaçla, kadınların ve gençlerin ticari ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında aktif rol almalarını sağlamak için elverişli bir ortam yaratılması amacıyla Türkiye’nin Afrika’yı destekleyeceğinin altı çizildi.

Afrika’nın güçlendirilmesi için tarımdan başlayarak birçok sektörün modern ve dinamik bir hale gelmesi gerektiği açık. Elbette bunun için sadece söz konusu sektörü geliştirmek yeterli olmayacaktır. Başta teknoloji ve altyapı olmak üzere pek çok alanda önemli yatırımlar yapılması ve tüm sektörlerin desteklenerek geliştirilmesi kritik. 2023’te düzenlenmesi planlanan dördüncü Forum’da karşılıklı sağlanan faydaların ve işbirliğinin ortaya çıkaracağı başarıları paylaşabilmeyi umut ediyorum.